Enflasyona Karşı Maliye Politikası
Önce harcamalar yönünden GSYH denklemini yazalım:
Y = C + I + G + (X - M)
Y = GSYH
C = Özel (kişiler ve kamu kesimine dâhil olmayan firmaların) tüketim
harcamaları
I = Özel yatırım harcamaları
G = Kamu kesimi harcamaları
X = İhracat
M = İthalat
Enflasyonla mücadelede maliye politikasına başvurulacaksa kamu harcamaları politikası, vergi politikası ve kamu borçlanma politikası şeklinde üç alt politikasından biri, ikisi veya hepsi kullanılacak demektir.
Kamu harcamaları politikası yoluyla enflasyonu denetim altına alınması planlanıyorsa kullanılacaksa G’nin kısılması gerekir. Bu durumda kamu kesiminin harcamalarını gelir olarak elde eden özel kesimin harcayabileceği para azalacağı için özel tüketim harcamaları (C) ve özel yatırım harcamaları (I) da azalacaktır. Bu durumda eşitliğin sağ tarafında azalma olacağı için sol tarafı da buna uyacak ve dolayısıyla GSYH (Y) azalacak, bir başka ifadeyle ekonomide küçülme hali ortaya çıkacaktır.
Vergiler yoluyla enflasyonu denetim altına almak düşünülüyorsa ve eğer kamu kesimi özel kesimden vergileri artırmak suretiyle elde ettiği ek geliri harcayarak kamu harcamalarını (G) artırmazsa o zaman (C) ve (I) azalacak ve dolayısıyla (Y) düşecektir. Eğer kamu kesimi elde ettiği ek geliri de harcayacaksa o zaman (C) ve (I) değişmeyecek, denklemde geçici değişiklikler olsa da başlanılan noktaya geri dönülmüş olacak yani enflasyonu düşürecek adımlar atılamamış olacaktır. O halde vergi politikası yoluyla enflasyon düşürülmek isteniyorsa kamu kesiminin topladığı ek vergilerin kamu harcamasına dönüşmemesi ve mesela erken borç itfası olarak kullanılması gerekecektir.
Kamu borçlanması kullanılarak enflasyonu düşürmek için devletin iç borçlanmayı artırarak özel kesimden para çekmesi ve bu yolla (C) ve (I)’yı kısması ve bu şekilde eline geçecek harcama imkânını kullanmaması bir başka ifadeyle (G)’yi artırmaması gerekir. Bu durumda (C) ve (I)’daki düşüşler (Y)’nin de düşmesine ve ekonominin küçülmesine yol açar bu da enflasyonda düşüşü gerçekleştirir.
Görüleceği gibi enflasyonu
önlemek için maliye politikası araçlarına başvurulması talebin düşürülmesi ve
ekonominin küçülmesiyle yürütülebilecek bir politikadır.
Para politikasının bu şekilde
uygulanacak maliye politikasına eşlik edip destek verebilmesi için merkez
bankası politika faizinin harcamaları caydıracak, tasarrufu özendirecek kadar
yüksek tutulması, zorunlu karşılıkların kredi kullanımını artırmayacak düzeyde
belirlenmesi, başta açık piyasa işlemleri olmak üzere likidite yönetiminin de
enflasyonu artırmayacak biçimde yürütülmesi gerekir.
Bu iki politikanın bu şekilde
birbiriyle uyumlu olarak yürütülmemesi halinde enflasyonda görülecek düşüşlerin
büyük ölçüde baz etkisinden kaynaklanan ve kalıcı olmayacak düşüşler olacağını
söyleyebiliriz.
Sayın hocam maliye politikası çalışmak için hangi kaynakları okumamızı önerirsiniz?
YanıtlaSilMaliye politikası konusunda birçok kitap var: Benim ve Ercan Kumcu'nun ortak kitabımızı kolay anlaşılır olması nedeniyle tavsiye ederim: Ekonomi Politikası
SilToplam beş şık var üç tanesi enflasyon un temel sebebi lakin karşı konulamaz
SilDevletin resmi kurumlarının dışında işleyen paralel kurumlar diyebiliriz
Para kasaya girerken devletin resmi kurumları üzerinden giriyor çıkarken faili meçhul zaten cari açık veriyoruz buda ciddi enflasyon sebebi
Hocam bu denklemin içinde dolar varmı yada politikanın icinde
Silöncelikle elinize sağlık hocam vergi sisteminin tamamen hukuka uygun bir şekilde değişikliği enflasyonu ne ölçüde etkiler sizce bildiğiniz gibi vergi sistemimizde çok açık var
YanıtlaSilÇok ciddi şekilde düşüş yönünde etkiler. Çünkü bizde kayıt dışı çok kazanç var. Bunlar vergilenirse talep düşer.
SilEnflasyon TL nin değer kaybedeceği beklentisinden kaynaklanıyor. Bütün fiyatlamalar bu beklentiye göre yapılıyor. Bu beklenti de gerçekçi; bütün baskılamalara rağmen TL değer kaybediyor. Ekonomi yönetiminin gizli ajandası küresel alacaklıların verdikleri borcun ödemesinin sağlama alınması.
SilEline sağlık Mahfi. Ancak sana bir eleştiri getireceğim müsaadenle. Yazında şu anki hükümet politikasının bu tespitin neresinde durduğunu belirtmemişsin. Çok daha cesur yazılarına alışık bir kitlen var. Sevgilerimle,
YanıtlaSilSevgili Ömer, bu konuda başka yazılarımda birçok öneri var biliyorsun. Bu yazı ve bir sonra gelecek olan para politikası yazım daha teknik yazılar. O nedenle bunlarda siyaset içerikli yorum yapmadım.
SilElinize sağlık Mahfi Üstadım, son derece açık, yalın ve net bir şekilde açıklamışsınız.
SilFevkaladenin fevkinde bir yazı olmuş hocam .
YanıtlaSilSağ olun.
SilHocam siyaset içermeyen yazılarınıza bayılıyoruz. Lütfen daha sık yazın böyle.
YanıtlaSilTeşekkür ederim ama benim hiçbir yazım siyaset içermiyor zaten. Sadece rahatsız edici gerçekleri yazınca insanlar rahatsız oluyor.
SilSaf bilgi içeren şahane bir Mahfi eğilmez yazısı. Yorulduk artık polarize olmaktan.
YanıtlaSilTeşekkürler.
SilMükemmel.Mükemmel.Mükemmel.
YanıtlaSilSiyasetin hayatımızda bu kadar yer etmediği günleri hatırlatan ,bilgiye doyurucu bir yazı olmuş.Toplum olarak ne kadar kutuplaşmışız.Her yazıda, tweette, makalede , iki kutuplu Türk siyasi ikliminin etkileri var.Bu yazı onlardan değil.Teşekkürler,
Çok teşekkür ederim.
SilHocam daha önce sizin yazılarınıza düzeltme yorumları atan "Dezenformasyonla Mücadele Timi"ni bir çok sosyal medya platformunda muhalif düşünürlerin video ve tweetlerinin altında kendilerince düzeltme yorumu atarken görmeye başladık. Yorumlarını onaylamayacağınızı söylemiştiniz ama ,size hala yazıyorlar mı?
YanıtlaSilYazmıyorlar.
SilHocam bir süredir" yapısal reformlar nelerdir" sorusu gelmiyor.Sizce toplum yapısal reformların neler olduğunu anladı mı artık?
YanıtlaSilHiç sanmıyorum.
SilHocam Kızılcık Şerbeti dizisini izlediniz mi?Toplumun muhafazakarlar ve laikler olarak bölündüğü savı sizce doğru mu?
YanıtlaSilİzlemedim ama toplumun pek çok anlamda bölündüğü doğru.
SilHocam kitap hazırlığınız var mı? En son bu blogdaki sorulardan "Mahfi Eğilmez ile Q&A" diye bir kitap hazırlığınız vardı.Ne aşamadadır?
YanıtlaSilVar, bakalım ilerlemeye çalışıyoum.
Silİlber Ortaylı -Soli Özel tartışmasında hangi taraf haklıydı sizce hocam?
YanıtlaSilİzleyemedim, bilmiyorum. Nasreddin Hocanın dediği gibi ikisi de haklı olabilir.
SilAsaf Savaş Hoca geçenlerde yaptığı bir söyleşide ,birlikte program yaptığınız dönemde çok fikir ayrılığı yaşadığınızı ama buna rağmen size saygı duyduğunu ve çok sevdiğini söyledi.Siz bir yanıt vermek ister misiniz?
YanıtlaSilAsaf Hoca benim çok saygı duyduğum bir iktisatçıdır. Fikir ayrılıklarımızın olması bizim için zenginliktir. Farklı bakış açıları yakalamamıza yol açıyor.
SilSayın Hocam, anladığım, enflasyon ile mücadelede sadece maliye politikalrı kullanılırsa kısır döngüye giriyoruz.O zaman mevcut durumu muhafaza edip hep dediğiniz gibi yapısal reformları yapmak uzun vadede çok daha iyi sonuç verecektir. Tabii bu yapısal reformlar içinde kamunun tasarrufu olmazsa olmaz şarttır.
YanıtlaSilEvet, o nedenle para ve maliye politikasının birlikte ve aynı yönde kullanılmasını öneriyoruz. Ayrıca dediğiniz gibi bizim yapısal reformları yapmaya ihtiyacımız var.
SilHocam , üniversite öğrencisiyim.Sizi ekonomi profesörümüzün tavsiyesiyle takip etmeye başladım.Sorum şu, suriyeliler dönerse ekonomiye olumlu etkisi olur mu?
YanıtlaSilDemek ki hocanız dediği halde iyi takip edememişsiniz. Bir önceki yazım bu konuyu anlatıyor.
SilHocam, evet yazmışsınız. Rezil oldum tüm sınıfa.
Silhocam mb brüt rezervlerde, döviz azalıyor altın yükseliyor ise sonuç ne olur.
YanıtlaSilAltın değer kazandığı için yükseliyor aslında miktarda pek bir değişiklik yok. Dövizdeki azalma ise rezervlerden satış yapıldığı veya bankaların MB'deki gönüllü tasarruflarını azalttığı anlamına gelir.
SilMAHFİ HOCAM, DIŞ BORÇ ÖDEMELERİ ARTMASINA RAĞMEN DÖVİZ NEDEN HALA STABİL SEYREDİYOR.
YanıtlaSilOrada ilginç bir durum var. Kur stabil olduğu için insanlar dövizlerini bozdurup TL alıyor, bu olduğu için de kur stabil kalıyor. İlk nasıl başladı derseniz MB döviz satarak dövizi belirli bir düzeyde tuttu, sonra döviz belirli düzeyde durduğu için insanlar dövizden TL'ye döndü v e kur stabil kalmaya başladı.
SilBu kadar söyleme rağmen, para politikası, maliye politikası neden eşgüdümle hareket etmiyor HOCAM.
YanıtlaSilMaliye politikası ya vergi artırmayı ya da kamu harcamasını kesmeyi gerektiriyor. İlave vergi alsalar oylar azalıyor, harcamaları kesmeye ise kendilerinden başlamaları lazım ki o da olmuyor.
SilTÜSİAD SON TOPLANTISINDA HÜKÜMETTEN SIKI PARA POLİTİKASINA DEVAM ETMESİNİ ISTEDI.TÜSİADDA GİDİŞATTAN MEMNUN GİBİ HOCAM
YanıtlaSilTamamını izlediğinizde pek çok sert eleştiri olduğunu göreceksiniz. Hukukun zafiyeti, Anayasa Mahkemesi kararlarının dinlenmemesi, kadın cinayetleri, çete oluşumları gibi birçok toplumsal soruna parmak basmışlar.
SilAsgari ücret zammı,memur zammı, emekli zammından sonra ,2025 ilk çeyreğindeki ENFLASYON yüzde 60.
YanıtlaSilBurada hesap sorulması gerekenler asgari ücretliler, memurlar, emekliler değil, bilim dışı bir yola girerek enflasyonun yükseldiği bir ortamda faizi düşürenlerdir.
SilSAYIN HOCAM ORTALAMA 2025 DOLAR KURU TAHMİNİNİZİ ALABİLİRMİYİZ.
YanıtlaSilBöyle bir tahminim yok. Bilinmezlerin çokluğu tahmin yapmayı olanaksız kılıyor.
SilEn azından eldeki verilerle bir tahmin yapamaz mıydınız hocam?
Silhocam tüketimi azaltmak,harcamaları düşürmek için, iktisatta faiz artırımından başka bir yol yokmu.amerikada, avrupada, türkiyede aynısını yapıyor.
YanıtlaSilAmerika ve Avrupa için faiz artırımı yeterlidir. Çünkü onlarda hukuk, eğitim, demokrasi altyapısı bize göre yeterli. Bizim faizin yanında o sorunları da çözmemiz lazım.
SilMahfi Hocam, bu platformdan defalarca çözüm yollarını anlattınız. Ancak dikkate alınmıyor ya da uygulanmıyor. Bu koşulların değişmeyeceğini düşünerek bu koşullara rağmen ne tavsiye edersiniz?Sanki her tarafımız sarılmış ve çıkış yok gibi hissediyoruz. Ama her karanlığın aydınlığı olduğuna inanıyorum. Size göre aydınlığa çıkış için tutunmamız gereken dal ne olmalıdır?
YanıtlaSilBunu defalarca yazdım, bir kez daha yazayım: Tutunulması gereken tek dal bilimdir. Hukuku, demokrasiyi geliştirmek, eğitimi düzeltmekten başka çıkış yolu yok.
SilHocam merhaba, ülkemizde teşvik sistemi sizce doğru işliyor mu? Burda köklü bir reform yapmadan yüksek teknolojili mal üretmek ve marka yaratmak mümkün mü? Geri kalmış ülkelerle rekabet edebilmek için ücretleri baskılamaya çalışmak ne kadar doğru bir politikadır?
YanıtlaSilTürkiye'nin en yanlış politikalarından birisi teşvik politikasıdır. Bizim dünya ile rekabet edebilecek ürünleri seçerek yalnızca onlara teşvik vermememiz ve buradan giderek dünya markaları yaratmamız lazım. Bizim artık geri kalmışlarla rekabeti bırakıp markalarla rekabete girecek bir teşvik politikasına yönelmemiz gerekli.
SilSiyaset kokmayan yazılarınıza hasret bu gözler hocam.Oh, ne güzel döktürmüşsünüz.
YanıtlaSilAslında benim yazılarım siyaset kokmaz ama yanlışları eleştirince öyleymiş gibi algılanıyor.
SilBu yazınızla birlikte bundan sonra yazılarınızı siyasetten tamamen arındırılmış bir şekilde yazacağınız için size minnettarız Mahfi bey.
YanıtlaSilYukarıda dediğim gibi benim yazılarımın siyasetle bir ilgisi yok. Gerçekleri ortaya koyup bunlara uygun politikalar izlemeyenleri eleştirdiğim ve onlar da hükümette olduğu ya da hükümetle çalıştığı için yazılarım siyasiymiş gibi algılanıyor. Bugün hükümet değişse başka bir siyasal parti iktidara gelse ve aynı politikaları izlese aynı eleştirileri yine yaparım.
SilAslinda bu Iktisada Giris dersinde ogretilen bir denklem, tipki faiz-enflasyon iliskisi gibi temel bir bilgi. Ulkemiz neden surekli Amerika'yi yeniden kesfedermis gibi yapiyor, neden zaman ve para kaybediyor? Bu kadar mutsuzlugu hakediyor muyuz Hocam?
YanıtlaSilÇünkü biz dersleri öğrenmek ve olayları analiz etmek için değil, işe girmek için sınav kazanmak amacıyla okuyoruz. Sonrasında da ya unutuyoruz ya da bir daha hiç bakmıyoruz.
SilHocam yalınıyorsunuz.
SilAdsız 5:22,
SilMahfi hocamız değil siz yanılıyorsunuz. Mahfi hocamız tam da bizim milletin en önemli problemlerinden birine, tam isabetli nokta atışı yapmış. Üstelik bizim millet sadece ekonomi konusunda değil, akla gelebilecek her konuda bunu uyguluyor.
Bugün otomobil ehliyeti olanların hepsini aklı başında bir ülkede sınava sokun, en az %99'u ehliyet filan alamaz. Çünkü Türkiye'deki ehliyeti alırken, sınav soruları üzerinde DÜŞÜNMEKTEN kaçınmış ve düşünmediği için ANLAMAMIŞ, sadece sınav gününe kadar aklında tutacak kadar EZBERLEMİŞTİR.
Bizim milletimiz kafa yoracak şeyleri "Merak etmez".
Merak etmeyince "Üzerinde düşünmez".
Üzerinde düşünmeyince ANLAMAZ.
Anlamadığı için, "Ezberler".
Ezberlediği için "Balık hafızalıdır".
Çünkü anlayarak öğrenilen şeyler unutulmaz ama ezberlenerek öğrenilen şeyler çabuk unutulur.
Bizim milletimiz hayatı da anlamak yerine, toplumun ortalamasının ne yaptığına bakarak, ezberleme yöntemiyle yaşar. Bir şeyin doğru veya yanlış olup olmadığına, çevresinde aynı şeyin ne kadar sık yapılıp yapılmadığına bakarak karar verir. O şeyin yanlış olup olmadığı konusunda asla düşünmez. Eğer aynı şeyi yapan veya doğru olduğunu söyleyen kişi sayısı çoksa, o şey onun gözünde doğrudur. Onun mantık mekanizması bundan ibarettir.
Bunun diğer bir ispatı ise, okullardaki İngilizce dersleridir. Orta ve Lise boyunca İngilizce okur ve tüm sınavları geçer. Ama okuldan mezun olduğunda, "What is your name"den başka hiç bir şey aklında kalmaz. Çünkü ona öğretilen her şeyi sınav gününe kadar aklında tutacak şekilde ezberlemiştir. Matematikte de böyledir, fizik, edebiyat ve tarihte de. Memuriyet sınavların da böyledir. Onun kafasında, "Neden, nasıl" soruları yoktur, sadece cevapları ezberlemek vardır; tıpkı geleneksel olarak hiç bir şey anlamadan Arapça dua ezberlemek gibi... Daha da kötüsü, başkalarından ezberlediği fikir ve bilgilere güvenerek; konuları "Anlayarak" öğrenmiş kişilerle ölümüne tartışır.
Eğer ezberlemek yerine "Merak etmek > Düşünmek > Düşününce anlamak" yöntemini öğrenebilirseniz, bizim milletimizi de daha iyi tanıyabilirsiniz.
Türk eğitim sistemi bu kadar güzel özetlenebilir. Teşekkürler.
SilBoşuna dememişler; "Merak ilmin hocasıdır."
SilHocam 2025 bütçesinde Cumhurbaşkanının yazınızda bahsi geçen enflasyonu düşürmeye yönelik maliye politikalarını uygulanacağına dair herhangi bir emare görüyor musunuz?
YanıtlaSilVergi tarafında olabilir, harcama tarafında görmüyorum.
SilŞu anki mevcut durumda, G = Kamu kesimi harcamaları sürekli artıyor, C = Özel (kişiler ve kamu kesimine dâhil olmayan firmaların) tüketim harcamaları ekonomik durum sebebiyle mecburen azalıyor ve haliyle kredisiz bir yatırımın yapılması imkansız bir şekil aldığından I = Özel yatırım harcamaları da azalıyor. Acaba mevcut ekonomi yönetimi kamu harcamalarının artışı ile diğer azalan harcamaların bir dengede sağlanabilmesini mi düşünüyor da kamu harcamalarında herhangi bir tasarrufa gitmiyor. Veayhut bu denge bozulana kadar devam edilmesi mi öngörülüyor.
YanıtlaSilSayın Hocam Merhaba, bildiğiniz üzere MB brüt rezervleri tarihi zirvelerini yaşıyor. Bu kadar alım, yatırımcıların TL tercihi ve faiz kararları da Dolar'ın sabit kalmasına neden oluyor. Size göre önümüzdeki genel seçimlere ne kadar süre kala bu durum değişecektir?
YanıtlaSilBir panik hali olmadıkça böyle gidecek.
SilSayın hocam, gram altının altı aylık süreçteki değişimi için öngörünüz nedir?
YanıtlaSilHerhangi bir öngörüm yok. Piyasalar belirsizlik içinde.
SilDoktorum fakat yazılarınızı okudukça keşke iktisat okusaymisim diye hayiflaniyorum (imla hataları için özür dilerim) elinize sağlık hocam
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim.
SilBendeniz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesine girerken son anda vazgeçip Mülkiyeye girdim ve ekonomi maliye okudum. O zamanlar Mülkiye ile Tıp Fakültesinin puanları aynıydı, ikisi de (fen puanı + sosyal puan + yabancı dil puanı) / 3 formülüyle bulunan toplam puan denilen bir puan çeşidiyle öğrenci alıyordu. Biraz şans biraz kısmet meselesi. O genç yaşta tam olarak ne istediğini bilemiyor insan. Doktorluk çok iyi bir meslek. Sevgiler.
Kısa dönemde uygulanacak politika genelde talebi düşürmeye yönelik ancak uzun dönemde nasıl bir politika uygulanmalı? Yine Toplam talebi kısarak mı? Yoksa arzı artırarak mı hocam?
YanıtlaSilYapısal reformları yaparak. Çünkü onları yapmazsak arzı artıramayacağız, ya da daha doğru ifadeyle kaliteli arzı artıramayacağız.
SilDeğerli Mahfi Hocam,
YanıtlaSilYazınızı okuyunca aklıma ilk gelen, "Vermeyince Mabut, Neylesin Sultan Mahmut" söylentisi oldu.
Biraz açmak gerekirse, Türkiye'nin maliye politikası ile enflasyonu yenmesi için siyasi kanattan bu yönde yüksek bir irade olması gerekir.
Malesef, devlet yapımız ve bürokrasimiz, kurulduğundan beridir, aşırı büyüktür. Ya bu devletin bazı parçalarını kapatıp/küçültüp, asli sahibi olan halka devretmek gerektir, ya da milli irade temsilcilerinin maliye politikalarını yazdığınız yöne dönüştürmesi gerektir.
-Siz, müsteşar olarak elbette devletin ekonomik büyüklüğüne hepimizden iyi vâkıfsınız.-
Bence her ikisi de olmayacaktır.
Bana göre en temel sebebi, mevcut Türk devletinin(ve bürokrasinin) kendisini bir tehdit altında hissetmemesidir. Sınırlar içinde en güçlü yapı devlet iken, yurtdışı savunma sözleşmeleri ile de İtalya ile Japonya arasındaki üç kıta topraklarının (Çin ve Hindistan haricindeki) en güçlü ordusu Türk ordusudur. (Rus kara ordusunu bilirim, Türk Kara Kuvvetleri saha yetenekleri ile kıyas dahi edilemezler, hava üstünlüğünü de Türkiye Nato ile tedarik etmiştir.)
İkinci büyük sebebi de birincinin getirdiği rehavetin, halka ve ekonomiye yansıması, eldekinin yeterli bulunması, ekonomik ve sosyal hayatın verimliliği için çabaların sarfedilmemesidir. Halkın da buna uyması verimsiz yapıların sürdürülmesine, sürekli enflasyon üreten unsurların bertaraf edilmesini engellemektedir. Türkiye, kronik enflasyon sarmalında dolanmaktadır. Sivil hayat da somut gerçeklerden uzaklaştıkça, hayat verimsizleşmekte, enflasyon çözümsüzleşmektedir.
Yazdığım sebeplerden birincisi, büyük dış tehdit altında, Türk devleti kuruluş sonrasında hemen dış bağımlılığı azaltıcı fabrika yatırımları yapmış, ilk yıllarında uçak bile üretme iradesini ortaya koymuştur.
İkincisine misal de, belirli Türk doktor ve hastanelerinin sağlık alanında dünyanın en iyileri arasında olmasıdır. 80li yıllarda gösterilen siyasi irade sebebiyle, Tıp fakültelerine ÖYS derecesine göre en üst sıralardaki çocukların alınmasıdır. Yani, siyasi irade de isteyince, halkın kalite ve verimlilik seviyesini artırıcı hamleler rahatça yapılmaktadır. Tıp için yapılan, farklı alanlara da yapıldığında halkın somut gerçeklere hakimiyeti ve verimi artacaktır. Onlar da, devlet ve sosyal hayattaki verimsiz kurumları bertaraf edecektir.
Mevcut durumda, maliye politikalarını istediğiniz şekilde yönlendirecek siyasi ve toplum iradesi malesef göremiyorum. Ben, Türk halkının kendini ciddi bir tehdit altında hissetmediği sürece, mevcut siyasi yapının devam edeceğini, mevcut şişman devlet yapısının devam edeceğini, halkın da enflasyon konusunda küçük sitemleri dışında bir şey yapmayacağını öngörmekteyim.
tYx!4KrA!%B!a4bE
Hak vermemek elde değil. Ben de aynı kanıdayım ama yine de yazmaktan geri duramıyorum. Bugün olmasa yarın belki birileri bakar da doğrusunu yapar diye.
SilEvet, sizi değerli kılan paylaşmanız. Yazdıklarınızın hayat bulması için Türkiye'nin cihanşûmul -evrensel- hedefler isteyen bir yönetim kadrosuna, mentalitesine sahip olması gerekir.
SilMevcut Türk devleti -ve halkı- bu hedeflerden uzaktır, durum böyle olunca, gerekli kurumsal yapılar da oluşturulmamakta, ulaşma imkanı da bulunmamaktadır.
Türk sağı, (şimdiki ve son 50 yıllık haliyle), malesef, Türk bürokrasisinin güdümünde kalıp, halkımızı da güdük politikalara mahkum etmektedir. Türk sağ politikasının bu açılımı yapması elzemdir. Günümüz Türk sağı, malesef Türk halkının kadim mefkuresini ezip, halkını kadük bir devlet yapısının kadük emelleri içinde yok etmektedir.
Bloğunuzdaki yorumlarımda ve özel hayatımda da aklı selim insanlara her zaman sağ siyasetten yürümelerini tavsiye ederim, çünkü devlet içinde söz sahibi olabilmelerinin en kestirme yoludur, halkımız sağ dışını da iktidar kolay kolay yapmaz.
Aklı selim insanların hakim olduğu Türk siyaseti, mevcut kadük Türk devletini büyük ölçüde budayıp, gereksiz bürokrasisini düzenleyip, devleti asli sahibi olan halka verebilir. O zaman, sizin yıllarca yazdığınız reform ve atılımları yapabilecek kurumsal yapılara ulaşırız.
Günümüz Türk sağı, malesef devleti kutsayan yeteneksiz, bürokrasi güdümündeki bir kukladan, öteye gidememektedir. Devlet ilelebet ilkesini de kadükleştirip, mevcut verimsiz devlet yapımızı meşrulaştırma ve daha da büyütme aracı olarak kullanmaktadır, sağ siyaset.
Sağ siyaset, halkın aklı selim insanları elinde, devletin pek çok gereksiz unsurunu budayıp, Atatürk ilkeleri özünde, kök ve temeliyle yeni hedeflere devleti yöneltir.
Siz gibi pek çok vatandaşımız cihanşûmul değerlere sahip, kendine münhasır bir devleti istemektedir. Bu istek, sadece siz gibi eğitimli bireylerde değil, Anadolu'nun ücra köylerinde pek çok eğitimsiz bireyin de müşahede edip, sitem ettiği bir gerçektir. En basitinden, kalbi ülkesi için çarpan eğitimsiz bir köylü birey bile devletin çevresindeki yaptığı bir işe bakıp, bu iş için 3 kişi yeterken niye devlet 30 kişi istihdam ediyor diyerek sitemini ve cihanşûmul verimlilikte çalışan devlet isteğini vurgulamaktadır.
Bu bireyler, büyük miktarda sağ siyasete meyletmekte, sağ siyaseti de aklı selim insanların içine girip değiştirmesi, ardından devleti budayıp, hazırlayıp, asli sahibi olan halka kurumlarla bağlaması elzemdir.
Nâcizane yolumuz, sağ siyasetin böyle kadrolara geçmesini sağlamaktır.
Atatürk'ün işaret ettiği Muassır Medeniyet'in ötesi ancak bu insanlarla gelir. Malesef, günümüz sağ siyaseti Muassır Medeniyet'in Ötesinin ne olduğunu bilmemektedir, Türk halkını saçma gerekçelerle de Muassır Medeniyetten soğutmaktadır.
Atatürk'ün işaret ettiği yer için önce Muassır Medeniyet ile ortak çalışıp, rekabet edebilen kurumlar üretmek, ardından Türk milletinin özünü yansıtan, diğer milletlere ilham veren bir medeniyet yaratmak gerektir.
Madem ki, yarın birileri bakar, kendi çapımızda ufak da olsa yazalım.
Saygılar.
xnNJljuI6ADN%^u3
Belki buraya gelmeden önceden beridir verimlilik konusundaki vasatlık aklımı kurcalamıştır. Bir üniversitede akademik kadroda bulundum ve o kadrolar verimli değildi. Akademik kadro dışında kalan memurları söylemeye gerek duymuyorum.
SilBunun dışında bir hocamın teknoparktaki işletmesinde de bir süre bulundum. Kağıt üzerinde arge firması olmasına rağmen küçük esnaf gibi yönetilen okuldan bile verimsiz bir yapısı vardı. Bir mühendis olarak içim acıdı. Firmanın sahibide lisansı okuduğum bölümümü kuran bir profesördü.
Ayrıca farklı bir üniversitede daha lisansüstü süreçlerde bulundum. Farklı bir hocanın labında biraz çalışma fırsatıda buldum. Bu insanların nasıl iş yeri kurup işlettiğini pek anlayamadım. Bilgisel derinlikleri bulundukları konumlara göre zayıf geldi(belki yanılıyorumdur). Katma değeri yüksek bilim ve teknoloji üretebilecek oluşumları, hem okul içi hemde okul dışı oluşturabildiklerini düşünmüyorum.
Bahsettiğim üniversitelerde İstanbul'daki iki devlet teknik üniversitesi. Kağıt üzerinde ülke çapında ilk 5'e 10'a oynuyorlar. Bölüm bazında Dünya'da İlk 150 içerisinde olanlarda var. Ama gördüğüm beşeri seymayalerle ve iş yapma zihniyetle reel olarak işleri zor görünüyor.
Haklarını yemeyeyim bu ülkede 40+ yıl üstü yaşamış kimseler olarak adapte olmuş olabilirler. Aralarında az da olsa cidden iyi hocalar var. Hatta kabiliyetli öğrencilerde çıkıyor. Ama sistematik- düzen eksikliği, kaynakların doğru değerlendirilmemesi verimliliği düşürüyor.
Bir hocayla dersteki yaptığım konuşmadanda bahsedip bitireyim. Bölümün belki alanında en hakim ve gerçekten işi bilen(teorik olarak) ve öğrencileri zorlayan hocanın dersinde, hangi alanda çalışırsak daha çok mühendislik yapmış oluruz diye sordum. Verdiği cevapta bu ülkede pek çok alanda birşey yapmanın neredeyse imkansız olduğu, uzak doğulu rakiplerin çoğu işi rekabetçilikle kaptığı oldu. İrili ufaklı firmalarında havadan sudan işlerle devlet teşviği kaptığını ima etti. Biraz devlet politikasından ve düzenden yakındı. İyi para kazanmak istiyorsan mühendislik değilde kendi işini kurup sanayi firmalarına teknisyenlik seviyesinde danışmanlık ver oldu. Geçmiş olsun diyorum.
İktidardaki beyefendiyi daha 500 TL lik banknot çıkarmaya ikna edemiyor ekonomi yönetimi. Gökten gelen evliyalara inanan bir kesim tarafından yönetiliyoruz. Muhalefeti de çok farklı değil. Bir kaç akıllı insanın çabasıyla olacak iş değil bu durumdan kurtulmamız. Kusura bakmayın.
YanıtlaSilHaklısınız ama yine de doğruları yazalım biz.
Sil500lük ve 1000lik bankonotlar için üstünde kimin resmi olacak tartışmaları başladıysa bu bankonotların çıkması da yakındır diyesi düşünüyorum.
Sil500 luk ve 1000 lik banknotlarda Ataturkun resmi olacak. Aptal muhaliflerin bazilari gibi bu konu trip atma meselesi degildir. Egemenlik meselesidir. Muhalefet erkek gibi davradigi gun sorunlarimiz icin umut dogmus demektir.
SilAli Sarıkaya, söz konusu yer Atatürk'ün resminin olduğu yüzü değil, arkasındaki resim (Yunus Emre, Cahit arf.... olduğu kısım) Boş yere köpürmüşsünüz, olay Atatürk meselesi değil. Az biraz haber okuyun.
SilHocam enflasyonda başarılı olunması için para politikasi ile maliye politikasi eşgüdümlü olmalidir. Para politikasinda sikilasma olsa da maliye tarafında sadece vergi artirimlari yoluyla gelir tarafı artirilmaya çalışılırken giderler düşürülmüyor. Yeterli tasarruf yapılmıyor. Bu da kamusal kaynaklı enflasyonist etkiyi artırıyor. Hocam bu kinuda düşünceniz nedir?.
YanıtlaSilAynı düşüncedeyim.
SilHocam "hukuk, eğitim, demokrasi altyapısı " zaten yazmışsınız , tek çözüm bu.
YanıtlaSilÇok doğru
SilY = C + I + G + (X - M) denkleminde (X - M) her zaman negatif olmuştur. İthalat ihracatı geçtiği müddetçe ekonomide küçülme hali dediğiniz gibi ortaya çıkacaktır.
YanıtlaSilBizde her zaman ithalat ihracatı geçer ama ekonomi büyür. Şu aralar ithalat düştü büyüme de düştü. Bunun nedeni bizim üretimimizde ithal girdilerin büyük ağırlığı olmasıdır.
SilHocam merkez bankası zaman zaman döviz konusunda aksiyon alıp doların fiyatlanmasında rol oynuyor. Altın konusunda neden piyasa düzenleyici bir aksiyon alınmıyor?
YanıtlaSilOralara da girerse borsaya niye karışmıyor diye sorulur.
SilSuriyenin içinde bulunduğu durum göz önüne alınınca Türkiye'nin Suriye'nin yeniden inşasında mülteciler için barınma vs konusunda harcama yapması, pyd ye karşı savunma harcamaları yapması durumunda G ekstra artacak peki bu durumda ne olacak?
YanıtlaSilO harcamaları büyük ölçüde Birleşmiş Milletler kuruluşları yapacak.
SilSayın Hocam, bazen toplum olarak şu hatayı yaptığımızı düşünüyorum. Siyasete, siyasetçilere varsayımsal amaçlar atfediyoruz. Sonra o amaca giden metodları tartışıyor, yada o metodların uygulanış tarzını eleştiriyoruz. Oysa çoğu zaman çıkış varsayımımız doğru olmayabiliyor. Bana kalırsa, şu an yönetimin ekonomiyi düzeltmek gibi bir ana hedefi, enflasyonu düşürmek gibi bir alt hedefi yok. Yani doğrular yapılmıyorsa, yolu/yöntemi bilinmediğinden değil, öncelikler arasında olmadığından; yada daha öncelikli hedefler ile çatıştığından...
YanıtlaSilBen aynı kanıda değilim Taşkın Bey. Enflasyonu düşürerek ekonomiyi daha iyi bir konuma getirmenin hedefleri olduğunu sürekli açıklıyorlar. Ama derseniz ki açıklamaları göstermelik niyetleri başka, ona bir şey diyemem. Biz yine de doğrusunu gösterelim ki yapılanın doğru olmadığını bildiğimizi görsünler.
SilTaşkın beyin tesbiti doğru. Ekonomiyi düzeltmek, enflasyonu düşürmek gibi bir amaç yok.Uygulanan ekonomi politika ile ekonominin düzelmeyeceğini, enflasyonun düşemeyeceğini bilmiyor olabilirler mi? Esas amaç, Türkiye'nin küresel tefecilere olan borç ödemesini garanti etmek. Şimşek bu misyon ile geldi. Gerçekleri gizleyerek bilimsel/teknik analiz yapmak mümkün mü?
SilMaliye, uyguladığı politika ile vatandaşa neredeyse "sen yeme, ben yiyeceğim" mesajı veriyor. Bunu algılayan vatandaş da haliyle ekonomi yönetimine ve enflasyonun düşeceğine inanmıyor. Yangından mal kaçırır gibi, talebini öne çekerek bir an önce tüketmeye çalışıyor.
YanıtlaSilÖyle görünüyor.
SilHocam merhabalar, aydınlatıcı yazılarınızı yıllardır takip ediyorum. Hocam, tv lerde maliye politikası bağlamında çokça dile getirilen transfer harcamalari icerisindeki emekli maaslari ve enflasyona olumsuz etkisi, -yanlış hatirlamiyorsam GSMH icerisinde emeklilere ayrilan pay %4,7 gibi bir orandır- ki bu etkipara ve maliye politikalari ile ilgili diğer uygulama, kalem ve politika hataları göz önüne alındığında cok daha düşük duzeyde kalacaktır. Çokça emekli maaşı uzerinden yapılan okumanin en kolay yolun seçilmesi ve algının yonlendirilmesi olduğu dusuncesindeyim ki emekli maaşları ya asgari ucret altinda seyretmete ya da her gecen yil asgari ucret seviyesine dogru baskilanmaktadir. Sizin düşüncelerinizi de zaman zaman aciklamalarinizdayer almakla birlikte tekrar öğrenmek isterim. Saygılarımla.
YanıtlaSilOraya gelinceye kadar sorgulanması gereken çok fazla kamu harcaması israfı var.
SilYazınız için sağolunuz..
YanıtlaSilTeşekkür ederim.
SilHocam eyt nin bütçeye eskisi kadar çok bir etkisinin olmadığını düşünüyorum. Siz ne düşünüyorsunuz?
YanıtlaSil2025 bütçesi bir açıklansın bakalım.
SilDear Egilmez, I am an expat of German origin who has been working in Turkey for the past five years as a consultant. I'd like to ask how would Germany's recent economic recession affect economic relations between Turkey and Germany?Thank you!
YanıtlaSilI think size of the trade between two countries will drop in 2025 due to the recession in Germany.
SilFor the first time I've seen you replied in English on this blog, Mr Egilmez.
SilUnfortunately; I, who is not of German origin, am a newly graduate and unemployed in Turkey.
If I and some of your readers would like to ask in English from then on, are you willing to answer in English, too?
This is not an English course, so you have to ask your questions or leave your comments in Turkish since you are a Turkish speaking person..
Sil500luk 100likler ne zaman cikacak. Piyasa kilit nakit akmiyor
YanıtlaSilhangi partilisiniz
YanıtlaSilAkıl, fikir, bilim partisinden.
Sil👍
SilAkıl, fikir, bilim partisi diye bir parti yok Turkiyede
SilÖyle bir parti olmaması aklı, fikri olanların ve bilim yolunu seçenlerin üye olamayacağı anlamına gelmez.
SilPiyasaya müdahale ederek TLsını gereğinden fazla değerli kıldılar, bu yer kabuğunun gerilmesi gibidir bir gün aniden deprem olur. Daha önceleri de bu sistem denenmişti,, bir günde döviz patladı. Ya bu deneyden haberleri yok ya da başka çareleri....Bence her şeyden önce Türkiye'nin eğitimli insan gücüne ve onlarla katma değer yaratacak ürünler üretmesi ile ancak bu borç ile lüks hayat yaşamak rüyasından kurtulabilir. AÇ
YanıtlaSilHocam 2025 Aralık'ta BRICS Doları/ Amerikan Doları paritesi ne olur?
YanıtlaSilBRICS doları ne?
SilSuriye'nin yeniden inşasında rol alacak olmamız , ekonomimizi olumlu etkiler mi hocam?
YanıtlaSilEğer rol alabilirsek etkiler.
SilSuriye'de son yaşananlara bakınca " adam yine haklı çıktı" diyebilir miyiz hocam?
YanıtlaSilAdsız 16:03, yorumunuzdaki adam vurgusu kim, ne zaman ne demiş, ne konuda haklı çıkmış? şimdi ben merak ettim bunları az açıklar mısın konuyu.
SilSayın hocam türkiyede enflasyonu hiçbir siyasi kaygı duymadan teknokratların bilimsel yönde düşürmek için gerekenleri siyasilere söyleyip iktidarında harfiyen bunlara riayet etmesi halinde enflasyonun tek hanelere düşmesi ne kadar zaman içerisinde mümkün olabilir ve gsyh küçülmesi bu durumda yüzde kaç oranında olabilir?teşekkürler saygılar.
YanıtlaSil2003 yılından sonrasına bakarsanız yapısal reformlarla desteklenen bir politikayla enflasyonun düşürülmesi, üstelik küçülme olmadan başarılması çok zaman almamıştı. Yapısal reformlar yapılırsa kısa sürede büyümeyi de fazla kaybetmeden tek haneye inebilir.
Silİthalat ihracattan fazla olunca bunun GSYH’yı düşürücü etki yapması,dışarıya döviz çıkışı olmasından mıdır?Benzer şekilde,ihracat ithalattan fazla olunca meydana gelen yükseltici etkinin sebebi,döviz girişi olmasıdır diyebilir miyiz hocam?
YanıtlaSilKonunun dolarla veya döviz girişiyle ilgisi yok.
SilGSYH yurtiçi üretimi esas alır. İthalat yurt dışı üretim, ihracat ise yurtiçi üretimdir. O nedenle GSYH hesaplanırken ithalat düşülür, ihracat eklenir.
Teşekkür ederim.
SilOrtada yenmiş içilmiş popülizimle oluşturulmuş , ödenmesi gereken birikmiş yüklü bir fatura var...ve bu faturayı ertelemenin ,oylar düşmesin diye sert frenden kaçınan!..bu yüzden agır bir faiz maliyetide cabası....olay şuki..bu faturayı ve faiz giderini kamu ve yüzde 5 lik üst tabaka ödemekten kaçınmak bir yere hala halka yıkmak için elinden geleni yapiyor...ben hiç bir zaman maliye ve para politikasinin eşguďümlü bir serkinasyon içinde olabilecegini düsünmüyorum bu popilzmin dogasına aykırı yanılıyormuyum hocam?
YanıtlaSilYanılmıyorsunuz.
Sil